Bu duyguyu görmezden gelmeyin
Aynı evi, aynı hayatı paylaşıyor olabilirsiniz… Ama kalpleriniz aynı yerde mi gerçekten?
İlişkilerin en sessiz çığlığıdır “yalnız hissetmek.” Yan yana olmanın, birlikte uyanmanın ya da birlikte sofraya oturmanın, ruhsal bir bağ kurmak anlamına gelmediği zamanlar vardır. Konuşmalar azalmış, bakışlar uzaklaşmış ve “nasılsın?” sorusu bile formaliteye dönüşmüşse… İşte o zaman “birlikte ama yalnız” olmanın soğuk gerçeğiyle yüzleşir insan.
Bir ilişkinin içindeyken yalnız hissetmek, aslında gerçek yalnızlıktan daha yıpratıcıdır. Çünkü orada bir “var” vardır ama “yok” gibi hissettirir. Sevgiyi, ilgiyi, anlayışı ararsınız ama hep eksik kalır. Bu da zamanla insanın özsaygısını ve güvenini zedeler.
Peki neden bu hale geliriz?
Çünkü çoğu zaman duygularımızı bastırır, sorunları ertelemeyi tercih ederiz. “Geçer” deriz… Ama geçmez. Konuşmamak, anlamaya çalışmamak, sadece birlikte olmaya devam etmek bir çözüm değildir. Aksine ilişkinin içini boşaltır.
İlişkinizde kendinizi yalnız hissediyorsanız, bu duyguyu görmezden gelmeyin. Belki bir konuşma, belki bir yüzleşme gerekir. Belki de gitmek… Çünkü unutmayın: İki kişiyle yalnız kalınmaz. Ama yanlış kişiyle, kalabalığın ortasında bile yalnız hissedilir.
Gerçek sevgi; varlığıyla huzur veren, sessizliği bile anlamlı kılan bir bağdır. Siz bu bağın içinde misiniz, yoksa sadece birlikte misiniz?