Mastergames Komite Başkanı Tijen Mergen
Sizi gerçekleştirdiğiniz sosyal projelerden tanıyoruz, şuanda da Mastergames projesini yürütüyorsunuz. Mastergames projesi nedir? Nasıl başladı?
Ben Boğaziçi üniversitesi mezunuyum, Mazunlar Derneği Başkanımız Hakan Bey ile sporla ilgili mezunları bir araya nasıl getiririz diye konşurken proje şekillendi. Yaklaşık üç sene önce başladı. İlk yıl dört üniversite ile başladık. ODTÜ , İTÜ, Boğaziçi mezunları bir de Bilgi Üniversitesini aldık. Amacımız iş dünyasının o çeşitli problemleri içersinde birbirlerini kaybetmiş olan mezunları spor çerçevesinde yeniden buluşturmak, bu insanları biraraya toplamak, aynı samanda da dernekleri ile birada tutabilmek . Çünkü insanlar mezun olduktan sonra üniversitelerinden çok kopuyorlar. Çok fazla ilgileri kalmıyor. Spor sayesinde tekrar birbirlerini buluyorlar. Hatta onu görüyorum, üç yıl içersinde derneklerde birbirleriyle daha çok iletişim içinde oluyorlar. Bugün Bilkent Üniversitesi ile Boğaziçi Üniversitesi birlikte, Sabancı Üniversitesi ile ODTÜ birlikte pekçok etkinlik y apmaya başladı. İkinci sene altı üniversiteye çıktık, bügün onbeş üniversite olduk, üçüncü senemizde. İlk senelerdeki zorlanmayı da gördük, ama zamanla takımlar dahada kalabalıklaşıyor, ilk sene iki yüz katılımcımız vardı, bu sene altıyüz katılımcıyı geçtik.
Amaç dernekler etrafında, üniversiteler etrafında eski dostukları pekiştirmekti. Bu üç sene içersinde epey yol aldık.
Bu sportif faaliyetlerin çalışanlara ne gibi faydaları var?
Sporun genelde faydası tartışılmaz. Bir taraftan antideprasan etkisi var, bir taraftan metabolizmayı hızlandırıyor. Birtaraftan fizik yapısında, kemik yapısında, eklem yapısında çok faydası var. Çalışanlara ne faydası var derseniz, bir anketten bahsetmek isterim. Uluslararası bir araştırma, çalışanlar arasında spor yaptığı ve yapmadığı günlerdeki performanslarına bakıyorlar, yüzde yetmişi, diyorki; evet spor yaptığım zaman ben enerjik geliyorum işe. Evet, ben spor yaptığım zaman arkadaşlarla ilişkilerim daha iyi oluyor. Strese daha iyi karşılık verebiliyorlar, stresle veya kriz ortamlarında daha başarılı oluyorlar. Daha az devamsızlık yapıyorlar. Hastalanmıyorsunuz, ben onu görüyorum mesala, sabah sporyapın, kan ter içinde kalın duş alın, ıslak ıslak çıkın birşey olmaz. Ama spordan uzak olduğunuz zaman daha çabuk ve sık sık hasta olursunuz. Onun için sporun çalışma hayatına da önemli bir etkisi var. Biz bunu öneriyoruz. Çalışanın spor yapmasını teşvik etmek işveren için son derece önemli.
Mastergaes çerçevesinde ne tür faaliyetler yürütüyorsunuz?
İlk sene dört branşta bir kısmı takımlar bunlar voleybol, basketbol, futbol bu sene yelken yarışı yapmadık. onun dışında bireysel branşlar var, masa tenisi, tenis, yüzme, koşu, satranç ve tavla. Birazda zihinsel sporlara ağırlık verdik. İlk sene mesela baskette takımlarımız yoktu, karma takımlarla yarıştık. Bu sene kırk artı ve kırk eksi kadınlarda, kırk artı ve kırk eksi erkeklerde basket takımlarımız var. Boğaziçi Kız Takımı kendilerine Dreamteam diyorlardı. 1990'lı yılların yenilmez takımıymış. O havaya girdiler yeniden. Birbirlerini buldular. Hatta birbirlerini bulmaları yetmedi, İTÜ Takımı'nı da topladılar, Ankara karması yaptılar, İstanbul karması yaptılar, şimdi dört takım turnuva yapacaklar. Yaklaşık kırk-kırkbeş kişiye çıktılar, eski koçlarını buldular. Bunları duydukça ne kadar doğru bir iş yaptığmızı görüyoruz.
Yine sizin önderliğinizde gerçekleştirilen "Baba Beni Okula Gönder" projesi önemli bir sosyal sorumluluk projesi idi. Birazda bu projeden bahseder misiniz?
Yıl 2005 projenin başlangıcı. Hala düşündükçe duygulandığım bir projedir.
Maalesef şuanda çok içinde değilim. Son üç-dört yıldır Doğan Grubu'ndan ayrıldıktan sonra pek ilgim kalmadı. Maalesef Milliyet satıldıktan sonra Milliyet ilede koptu proje. Şuanda Aydın Doğan Vakfı bünyesinde devam ediyor proje. Eski hızı kalmadı projenin. Tamamen kızlara yönelik pozitif ayrımcılık ile başlamıştı proje. Kızların daha çok okumaları, daha çok okullu olmaları için ne yapmak gerektiğinden yola çıkmıştık. Bence proje olarak çok başarılı bir projeydi. Konunun doğru olması yanısıra kurumun üstlenmiş olması önemliydi. Bir komite kurmuştuk, bayağı kalabalık bir kitle ile gerçekleştirmiştik. Muhabirler gidip bütün o illeri gezipgezmişti, o çocukların fikirlerini almıştı. Muhasebe departmanımız, hukuk departmanımız hakikaten bu projeye kendilerini vererek çalışmışlardı.
Çok somut hedefler koyduk. Dedik ki onyedi ilde yurda ihtiyaç var, o dönemki problem birazda barınma problemi idi. Bu yurtlarda yer alsınlar artı burs verelim. Yaklaşık olarak da 7 bin 500 çocuk tesbit etmiştik burs alması gereken. Tamamen oraya konsantre olduk, haftada bir ilanlarımız çıkıyordu, şurdaki burs başladı, burdaki burs başladı, şu kadar kıza burs bulabildik gibi. On sen böyle devam etti, çok ödüller aldık, bilinirliği çok yüksek olan bir proje idi. 10 binin üzerinde kıızımıza burs sağladık ve otuzu aşkın, faliba otuzdört yurt yaptık.
Eğitim çok önemli, özellikle kızların, kadınların eğitimi, ekonomik bağımsızlığı çok önemli konu. Bu konuda da projelerimiz var, inşallah önümüzde ki dönemde bu projelerle de sizlerle birlikte oluruz.
Tijen Hanım çok teşekkür ediyor ve başarılı çalışmalarınızın devamımı diliyoruz.
Ben teşekkür ederim