Sarımsak dendiğinde akla ilk olarak, ağızda bıraktığı tat gelir
Fakat uzmanlar, güçlü bir antibiyotik niteliği taşıyan sarımsağın, kimilerine göre olumsuz olarak değerlendirilen bu özelliğinin göz ardı edilerek düzenli bir şekilde tüketilmesini öneriyorlar. Sarımsağın hastalıklara karşı önleyici etkisinden faydalanmak adına sarımsak yutmak önemli bir yere sahipken, sarımsağın kullanıldığı pek çok farklı alan söz konusudur. Peki sarımsak yutmanın faydaları nelerdir? Hangi hastalıkları önlemek için sarımsaktan faydalanmak mümkündür?
Sarımsak, yemeklere tat vermesinin yanı sıra insan sağlığına olan katkıları sebebiyle çok uzun yıllardır alternatif tıbbın önemli bir ürünü konumundadır. Güçlü bir antibiyotik olması dolayısıyla pek çok hastalığın semptomlarının hafiflemesini sağlar.
Bununla birlikte cilt sağlığı açısından da önemli bir doğal kaynak olarak nitelendirilir. Sarımsak, vücuda girdikten sonra terletici etki göstererek ateşin düşmesine yardımcı olur. Bağışıklık sistemini güçlendirip hücrelerin korunmasını sağladığına dair bulgularından söz etmenin mümkün olduğu sarımsağın bu etkileri, HIV virüsü ve menenjite karşı vücudun gösterdiği mücadeleyi destekler. Ayrıca kardiyovasküler sistemde meydana gelmesi muhtemel hastalıklar da sarımsağın kolesterolü ve trigliserit oranını düzenleyici etkisi sayesinde önlenebilir.
Sarımsağı çiğ halde yutmak, yağının mikroorganizmalar üzerinde etki göstererek antibiyotik özelliğinin ortaya çıkmasını sağlar. Sarımsağın bu antiseptik işlevi, grip ve nezle gibi soğuk havaya bağlı olarak meydana gelen hastalıkların önüne geçer. Bununla birlikte astım, romatizma ve eklem enfeksiyonların gibi problemler dolayısıyla varlık gösteren semptomların etkisi de sarımsak sayesinde azaltılabilir. Ses kısıklığı, öksürük gibi problemler bu semptomların başlıcalıdır.
Sarımsak, vücuda girdikten sonra terletici etki göstererek ateşin düşmesine yardımcı olur. Bağışıklık sistemini güçlendirip hücrelerin korunmasını sağladığına dair bulgularından söz etmenin mümkün olduğu sarımsağın bu etkileri, HIV virüsü ve menenjite karşı vücudun gösterdiği mücadeleyi destekler. Ayrıca kardiyovasküler sistemde meydana gelmesi muhtemel hastalıklar da sarımsağın kolesterolü ve trigliserit oranını düzenleyici etkisi sayesinde önlenebilir.
Sarımsak, trombositlerin damarların içerisinde pıhtılaşmasını önler. Bu açıdan sarımsağın damar tıkanıklıklarını önleme konusunda önemli bir yardımcı olduğu söylenebilir. Ayrıca kan şekerini de dengeleyen sarımsak, tansiyon düşürücü bir doğal kaynak olarak bilinir.
Vücudun içerisinde bulunan antioksidanların sayısının çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olan serbest radikallerin sayısından az olması oksidatif stres olarak açıklanır. Oksidatif stresin artması halinde damarların çeperinde plak oluşumlarına rastlanabilir ya da halihazırda varlık gösteren plakların hacminde büyüme söz konusu olabilir. Sarımsağın içeriğinde yer alan sülfür, oksidatifin stresin azalmasını sağlarken serbest radikallerin sebep olduğu tahrip edici etkilere karşı damarlarda koruma sağlar.